BORDERLINE (SINIR) KİŞİLİK BOZUKLUĞU

Bizi Instagram'da takip etmek ister misiniz?

BORDERLINE (SINIR) KİŞİLİK BOZUKLUĞU

Borderline kişilik bozukluğunun bilinen diğer bir adı ‘sınır kişilik bozukluğu’dur. Bu bozukluğa ‘sınır’ tanımının verilmesinin nedeni, bireylerin psikoz ile nevroz arasında olmalarıdır. Sınır kişilik bozukluğuna sahip bir birey nevrotik bir görünüme sahip olmasına rağmen sosyal ilişkilerinde psikoz gibi beklenmedik tepkiler verir. Bu durumda bozukluğun ‘sınır’ olarak nitelendirilmesine neden olmuştur (Pollack, 1999; Akt., Özdemir, 2019).

DSM-V tanı ölçütlerine göre sınır kişilik bozukluğu; erken erişkinlikte başlayan, farklı bağlamlarda oluşan, sosyal ilişkilerde, benlik algısında ve duygu durumunda tutarsızlık ve dürtüsellikle devam eden yaygın bir örüntü şeklinde tanımlanmaktadır (American Psychiatric Association, 2013).

Sınır kişilik bozukluğu, işlevsellikte azalma veya bozulma, kendine zarar verme davranışı ve intihar girişimiyle karmaşıklaşan ciddi bir bozukluktur (Tunç, 2016). Öyle ki bu kişilerde manipülatif intihar girişimleri ve duygusal çökkünlük zamanlarında kendine zarar verme davranışlarına sıkça rastlanmaktadır (Trull ve ark., 2000; Akt., Özdemir, 2019).

Sınır Kişilik Bozukluğunun Görülme Oranları

Bu bozukluğun görülme oranlarına bakıldığında toplum içinde görülme oranının %1.6-5.9 arasında olduğu gözlemlenebilir. Ancak yatarak tedavi görülen psikiyatri hastanelerinde bu tanıyı almış hasta oranı %20’lerdedir (DSM-V; Akt., Özdemir, 2019). Hapishanede ki mahkumlar üzerinde yapılan araştırmalarda ise sınır kişilik bozukluğunun %20-25 oranlarında görüldüğü ifade edilmiştir.

Medeni duruma göre incelenen araştırmalarda ise sınır kişilik bozukluğu olanların %63-95 gibi ciddi bir oranının dul veya bekar oldukları belirtilmiştir (Aydemir ve ark., 2006).

Sınır Kişilik Bozukluğunun Oluşumunu Etkileyen Faktörler

Sınır kişilik bozukluğunun neden oluştuğuna dair kesin bir yargıda bulunmak güçtür. Ancak çalışma sonuçlarına göre çocukluk dönemindeki anne baba tutumları, genetik faktörler, şiddet, ihmal, istismar, cinsel taciz, anne baba ayrılığı gibi faktörler bu bozukluğu tetiklemektedir.

Bilişsel davranışçı kurama göre bu kişilik bozukluğunun temelinde üç düşünce biçimi yer almaktadır. Bunlar; “Dünya tehlikeli, zararlı bir yerdir”, “Ben güçsüzüm ve zarar görebilirim”, “Doğduğumdan beri sevilmeyen biriyim” düşünceleridir (Kutlu, 2018). Bu düşünceler nedeniyle de bu bozukluğa sahip bireyler terkedilme kaygısını yoğun yaşarlar, tutarsız kişiler arası ilişkilere sahiptirler ve stres kökenli paranoya içindedirler (Sayıl, 2010).

Sınır Kişilik Bozukluğuna Sahip Bireylerin Özellikleri

Sınır kişilik bozukluğuna sahip bireylerin özelliklerini bir liste haline getirmek gerekirse şöyle bir liste oluşacaktır (Akt., Alioğlu, 2019);

- Genellikle duygu durumları; öfkeli, kaygılı, utangaç ve depresiftir.

- Kendilerine zarar vermelerindeki amaç çevrelerine gözdağı vermektir.

- Değersizlik algıları çok yüksektir ve ilişki nesnesi ararlar.

- Bağımlılık eğilimleri gösterirler.

- Duygusal ilişkilerinde ‘ya benimsin, ya toprağın’ düşünceleri ön plandadır.

- Yalnız kalmaktan korkarlar. Çünkü yalnızlık onlar için bir tehdittir. Toplumdan uzaklaştırıldıklarını düşünürler ve çökkün hissederler.

- Onlar için biten ilişkilerinde sorunlu taraf kesinlikle karşı taraftır. Haksızlık yapan, zarar veren ve bitiren daima karşı taraf olmaktadır.

- Devamlı mağdur ve zavallı rolündedirler.

- İnsanları kullanma eğilimleri yüksektir.

- Övgü dolu sözlerle sarf ettiği diğer insanlar onun için bir şey yapmazsa övgüsüne oranla yerme davranışı sergiler.

- Duygusal iniş çıkışlarında menfaat arama eğilimindedirler.

- Kimlik tasarımları yoktur.

- Kendi varlıklarını ve değerli olduklarını hissedemediklerinde kriz ortamı oluştururlar ve anında ilgi odağı haline gelmek için çaba sarf ederler.

- Özgüvenleri çok değişkendir.

Emrah BİNGÜL

Psikolojik Danışman

KAYNAKÇA

Alioğlu, S. (2019). Narsisistik, Sınır ve Şizoid Kişilik Bozukluklarına Yatkınlıkta Duygusal Farkındalığın İncelenmesi. (Yüksek Lisans Tezi). Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi/Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, İstanbul.

Aydemir, Ö., Demet, M.M., Esen. D. A., Deveci, A., Taşkın, E.O., Mızrak, S. ve Şimşek, E. (2003). Borderline Kişilik Envanterinin Türkçe’ye Uyarlanması, Güvenilirlik ve Geçerliliği. Bahar Sempozyumları VII, Antalya,179-181.

Kutlu, A.M. (2018). Borderline Kişilik Bozukluğu: Bir Gözden Geçirme, Medeniyet Araştırmaları Dergisi, 3(5).

Özdemir, S. (2019). Madde Kullanım Bozukluğu Olan Bireylerde Sınır (Borderline) Kişilik Özelliklerinin Kendine Zarar Verme ve İntihar Davranışları Üzerindeki Etkisinin Değerlendirilmesi. (Yüksek Lisans Tezi). Arel Üniversitesi/Sağlık Bilimleri Enstitüsü, İstanbul.

Sayıl, I. (1995). İntihar Davranışı ve Epidemiyolojisi. O Doğan (ed): Psikiyatrik Epidemioloji’de, İzmir, Ege Psikiyatri Yayınları, 118-123.

Tunç, P. (2016). Borderline Kişilik Bozukluğunda Depresif Semptom ve Çocukluk Çağı Travmalarının Dürtüsellik, Kendine Zarar Verme ve İntihar Davranışları Üzerindeki Yordayıcı Etkisi. (Uzmanlık Tezi). İstanbul Arel Üniversitesi/Sağlık Bilimleri Enstitüsü, İstanbul.

Paylaş:

EMRAH BİNGÜL
EMRAH BİNGÜL
Herkese merhaba. Yazılarımızı okuduğunuz ve bizlere destek verdiğiniz için teşekkür ederim.