
Bebekler temel duygularla dünyaya gelirler. Hatta anne karnından itibaren temel duyguları; öfke, mutluluk, şaşkınlık ve korkuyu deneyimlemeye başlarlar. Bebeğin büyümesiyle beraber duyguları da karmaşık hale gelmeye başlarlar. 2 yaşından itibaren ise sevgi, kıskançlık, utanma, sorumluluk ve suçluluk gibi, insanlarla girilen etkileşim sonucu ortaya çıkan duygular oluşmaya başlar.
Bazen ise duygular tek başlarına
değil birkaç duygunun karışımı olarak ortaya çıkabilir. Örneğin; bir olay
sonucunda çocuk, hem kızgınlık hem de hayal kırıklığını aynı anda yaşayabilir.
Duyguların düşüncelerden farkı ise duyguların bedensel tepkiler içermesidir;
heyecanlandığımızda kalbimizin daha hızlı atması, terlemek, nefes
alışverişimizin hızlanması, bedenimizde heyecan duygusunun yarattığı tepkiler
gibi...
Duyguları tanımak neden önemlidir?
- Çocukların kendi duygularını tanıması; konuşma öncesi dönemde kendilerini sözsüz bir şekilde ifade edebilmelerine, daha sonraki dönemde ise sözel ifadeyle duygularını tanımlayabilmelerine ve anlatabilmelerine olanak tanır.
- Kendi duygularını tanıyabilen çocuklar zaman içerisinde empati kurma yeteneğine sahip olurlar.
- Karşımızdakilerin ne hissettiğini anlayabilmek, kendimizi onların yerine koyup durum değerlendirmesi yapabilmek insan ilişkilerinin temelini oluşturan bir unsurdur.
- Duygularını iyi tanıyabilen ve her duyguyu özgürce hissetmesine olanak tanınan çocuk yavaş yavaş duygularını yönetmeye de başlayabilir.
- Duyguları yönetebilmek; zaman zaman kızgınlığın kontrol altına alınmasını sağlar. Ayrıca öfke kontrolü yapıp problem çözme gibi iletişimde önemli becerilerin kazanılmasına da olanak tanır.
Çocukların yaşadığı duyguları çözebilmek nasıl mümkün olur?
Çocukların kendi duygularını okuyabilme ve tanımlama yeteneği ise hem büyümeyle hem de ebeveynlerin desteğiyle beraber gelişir.
Çocukların yaşadığı duyguları çözebilmek adına ebeveynler;
- Çocukların yaşadıkları olay sırasında veya sonrasındaki ses tonlarına (korkulu, heyecanlı, mutlu, vs..),
- Yüz ifadelerine,
- Sözsüz ifadelerine dikkat etmeli ve çocuğun hangi duyguyu/duyguları yaşadığıyla ilgili uygun geri bildirimi vermelilerdir.
Örneğin; çocuğunuzun yaşadığı şaşkınlık sırasında gibi bir cümleyi içten, çocuğunuzun o an ne hissettiğini gerçekten merak ettiğinizi göstererek kurmak ve onun yaşadığı şaşkınlık duygusuna benzer bir tepkiyle yaklaşmak durum/duygu değerlendirmesi yapmasına yardımcı olacaktır. Örneğin, “Bu durum seni şaşırttı sanırım. İlgini çeken ne oldu?” gibi bir yansıtma çocuğa anlaşıldığını hissettirecektir.
Çocukların kendi duygularını tanıma ve tanımlama sürecinde ailelere düşen roller nelerdir?
- Çocuğun davranışlarını sakince, anlayışla ve şefkatle karşılamak, yaşına uygun açıklamalar yapmak,
- Çocuğun duygularını özgürce ifade etmesine olanak sağlamak,
- Yaşanılan duyguların yanlış olmadığını, zaman zaman olarak tanımlanabilen duyguların da hissedilebileceğini çocuğa uygun yollarla anlatmak,
- Çocuğa duyguların anlatıldığı ve duygu ifadelerinin resmedildiği kitaplar okumak.
Psikolojik Danışman
Esma TETİK
Bunlara da bakabilirsiniz...
Çocukların Dünyasında Oyun
Çocuğun Duygu Dünyasını Tanımak
Okul Öncesi Dönemde Yeme Alışkanlıkları
Dikkat Eksikliği ve Öneriler
Etkili Ders Çalışma
Verimli Ders Çalışma Tekniği: Pomodoro
Merakı, Merak Etmek
Çocuklar İçin Dikkat Geliştirici Oyunlar
Yakın Gelecekte Meslek Seçimleri