HİSTRİONİK KİŞİLİK BOZUKLUĞU

Bizi Instagram'da takip etmek ister misiniz?

HİSTRİONİK KİŞİLİK BOZUKLUĞU

(Marilyn Monroe’nun ergenlik çağında cinsel istismara  uğramasının “Histrionik Kişilik Bozukluğu” olmasında etkisi olduğu düşünülmektedir.)

Kimi zaman çevremizde çok sesli konuşan, mimikleri ve jestlerini abartılı bir şekilde kullanan insanlarla karşılaşabiliriz. Hatta bazen bu özellikteki insanların inanılmaz derecede süslü ve günlük hayattan bağımsız olarak fazla kışkırtıcı giyimi tercih ettiklerine şahit oluruz. Özellikle 21. yüzyılda Türkiye’de birçok kişi Batının baştan çıkarıcı giyim, müzik ve yaşam tarzını benimsemiştir. İnsanlar bu tür  kişiler gördüklerinde yorumlarını “Batının özentisi” şeklinde yaparlar. Peki, ya aslında durum böyle değilse, ya içinde bulunulan yüzyıl bireylerin yaşadığı bazı sıkıntıların göz ardı edilmesine sebep oluyorsa?

Histrionik kişilik bozukluğu Amerikan Psikiyatri Birliği (Teşhis ve istatistik el kitabı DSM küme B) tarafından genellikle yetişkinliğin ilk dönemlerinde başlayan, aşırı duygusallık ve dikkat çekme, çevresi tarafından onay arama ihtiyacının yüksekliği ile kendini belli eden kişilik bozukluğu olarak tanımlanmıştır. Histrionik kişiler hayatlarının cinsel cephesinin dışında kalan diğer her konuda bol ve çarpıcı bir cinselliğin var olmasına ve bu cinselliği her davranışında göstermeye çalışmalarına karşın, seksüalitenin esasını oluşturan cinsel alanda, onların cinsel yaşamlarında frijid (cinsel anlamda soğukluk yaşama) olmaları histeriklerin ilginç bir özelliğini oluşturur (Dinçmen, 2004) .

Çocuk yetiştirirken anne ve babanın çocuğa karşı tutumu çok önemlidir. Özellikle fallik dönem dediğimiz 3-6 yaş arası dönemde erkek çocuğu oedipus, kız çocuğu da elektra karmaşası yaşar.

Bu dönemde çocuklar “karşı cins ebeveyne açık olarak daha fazla sevgi gösterisinde bulunurlar. Ana-baba ya da onların yerine geçen yetişkinler, çocuklara sıcak ve sevgi dolu davranmalıdır. Çünkü çocuklar bu dönemde, yetişkinleri model alarak cinsiyet rollerini kazanmaya başlarlar. Çocuklar algılayabildikleri yetişkinlerin değer sistemlerini içselleştirirler” (Senemoğlu, 2018). Histrionik kişilik bozukluğunda, çocuklara ilgi ve sevgi göstermeyen anne-baba veya kız çocuğuna düşkün olup eşini hor gören bir baba örüntüsüyle sık karşılaşılır. Bu kişilik bozukluğuna sahip olanlar, küçük yaşlarda karşılaşılan güçlüklerden rol yaparak kaçmışlardır.

Histrionik kişilik bozukluğuna sahip bireyler çok renkli, aşırı derecede göz alıcı ve alımlı olmaya çalışırlar. Dikkat çekmek için ayartıcı ve baştan çıkarıcı davranışlarda bulunurlar. Rol yapıyormuş gibi konuşurlar.

Histrionik kişilik bozukluğu olan bireyler;

  • ilgi odağı olmadığı durumlarda rahatsız olur.
  • başkalarıyla olan etkileşimleri, cinsel yönden, ayartıcı, kışkırtıcı ya da baştan çıkartıcı, uygunsuz davranışlarla belirlidir.
  • birden değişen yüzeysel duygular gösterir.
  • ilgi çekmek için sürekli olarak dış görünümünü kullanır.
  • gereğinden çok etkilemeye yönelik ve ayrıntıdan yoksun bir konuşma biçimi vardır.
  • yapmacık davranır, gösteriş yapar ve duygularını abartılı gösterir.
  • kolay etki altında kalır.
  • ilişkilerin, olduğundan daha yakın olması gerektiğini düşünür.

Histrionik kişilik bozukluğu (DSM-5’e göre) yukarıdaki belirtilerden en az beşiyle belirlenen, erken erişkinlikte başlayan ve değişik bağlamlarda ortaya çıkan aşırı duygusallık ve ilgi çekme arayışıyla ilerleyen yaygın bir örüntüdür.

Histrionik kişilik bozukluğu tedavisinde psikoterapi yardımıyla, danışanın histrionik davranışının altında yatan gerçek nedenleri ve duyguları fark etmesine yardım edilir. Bireysel ve grupla terapi yoluyla, danışana tek başına bağımsız olma duygusu ve sorumluluk alma gibi özellikler kazandırılır.

  Zehra Bayrak
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi
Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü Öğrencisi

           

Paylaş:

Etiketler:


Zehra Bayrak
Zehra Bayrak
Osmangazi üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümü öğrencisiyim. Liseyi Bursa Kırcılar Ticaret Lisesi Bilgisayarlı Muhasebe bölüm birincisi olarak bitirdim. Bu bölüm üzerinden devam etmek istemediğim için mezuna kaldım ve PDR kazandım. Şu an 2. sınıftayım. Bölümüm ile ilgili araştırmaların dışında ilginç bilgiler ve tıp alanıyla ilgili bilgileri de araştırmayı severim.