Kardeş Kıskançlığı

Bizi Instagram'da takip etmek ister misiniz?

Kardeş Kıskançlığı

Kıskançlık, insanların özünde olan doğal, kaçınılmaz ve tüm insanlarda görülmesi mümkün olan bir duygudur. İnsanlar kıskançlık duygusunu olumsuz olarak algıladıklarından asla kıskanma duygusuna sahip olmadıklarını dile getirseler de sevgi, öfke gibi normal bir duygudur. Kıskançlık, sevilen kişinin paylaşılması, sahip olunan sevgi, şefkat duygularını kaybetmenin sonucunda ortaya çıkabilen doğal bir tepkidir.

Kıskançlık böylesine yaşamımızın içindeyken her yaşta görülmesi mümkündür. Toplumumuzun en küçük üyeleri ve geleceğimiz olan çocuklarda ise bu duygu biraz daha yoğun olarak yaşanabilmektedir. Dünyayı yeni tanımaya başlayan çocuklar için bu duygu hem kendileri için hem de anne babaları için oldukça rahatsız edici düzeyde olabilir. Çocuk kıskançlık duygusuyla ilk olarak 2-3 yaşlarında tanışır. Bu dönemde kendisi dışındaki herkesin, her şeyin kendisinden daha çok sevildiği düşüncesi hakimdir.

Çocuklarda kıskançlık duygusunu özellikle aileye yeni bir üye katıldığında, çocuğun yeni bir kardeşi olduğunda görmemiz mümkündür.

 Çocuklar Kıskandıklarında Nasıl Tepki Verirler?

Çocuklarda öfke, hırçınlık, mutsuzluk, uyku bozuklukları, yeme bozuklukları, anne-babaya zarar verme eğilimleri görülebilir. Burada anne babaya zarar verme eğiliminin kaynağında anne babasının sevgisini kendisinden aldığını düşündüğü kardeşi vardır. Kardeşine uygulayamadığı şiddeti anne babasına yöneltmeye çalışmaktadır.

Çocuklarda görülebilecek bir diğer tepki ise bebekliğe dönerek bebek gibi konuşmaya, altını ıslatmaya başlayabilmektedir. Psikolojide buna gerileme denmektedir. Gerileme davranışları sergileyerek çocuk kaybettiği ilgiyi tekrar kazanabileceğini düşünür.

Anne Babalar Nasıl Davranmalıdır?

Kardeş kıskançlığının derecesi anne babanın çocuklara olan tepkilerine bağlıdır.

  • Çocuğun yeni kardeşi eve geldikten sonra kabul etmesi daha zor olabileceğinden çocuğun öncelikle hamilelik sürecinden başlayarak bir kardeşi olacağı düşüncesine alıştırılması gerekmektedir. Bebeğin gelmesiyle evde oluşabilecek bir durum, örneğin, çocuğun odası bebeğe verilecekse bunu doğumdan aylar önce yaparak çocuğun odasına alışması için ona fırsat sağlanmalıdır.
  • Çocuğun anlayabileceği uygun bir dille yeni bir kardeşi olacağını, onun ihtiyaçları olduğu için onunla ilgilenmeleri gerektiği, kendisinin de bir zamanlar kardeşi gibi ihtiyaçları olduğunu, kardeşi geldikten bir süre sonra evde yoğunluk yaşanacağını ama zamanla bunun düzene gireceği çocukla konuşulmalı ve çocuk yeni durum hakkında bilgilendirilmelidir. Bu konuşmayı yapmak için bebeğin doğumu beklenmemeli, öncesinde gerçekleştirilmelidir.
  • Anne baba bu süreçte iyi bir iş birliği yaparak bu dönemi olabildiğince sakin geçirmeye çalışmalıdır. Anne bebekle ilgilenirken babanın büyük kardeşle ilgilenmesi çocukta ihmal edilme düşüncesinin oluşmasını engelleyecektir.
  • Çocuğa kardeşi dünyaya geldikten sonra ona karşı sevgilerinde bir azalma olmadığı sözcüklerle değil davranışlarla gösterilmelidir. Onunla yapılan rutin faaliyetler yapılmaya devam edilmelidir. Örneğin, bebekten önce çocuğa her akşam yatmadan kitap okunuyorsa kardeşi olduktan sonra da anne veya baba kitap okumaya devam etmelidir. Böylece çocuk kardeşi olduktan sonra da anne-babasının kendisiyle ilgilendiğini, hayatında değişiklik olmadığını anlayacaktır.
  • Çocuğa kardeşini sevmek zorunda olduğu söylenmemelidir. Çocuğa “Sen artık abi,abla oldun” gibi söylemlerde bulunarak yaşından büyük sorumluluklar yüklenmemelidir. Unutulmamalıdır ki kardeşi olsa dahi o da bir çocuktur.
  • Kıskançlık hissedildiğinde çocukları birbirinden uzaklaştıracak değil onların birlikte vakit geçirebilecekleri ortamlar yaratılmalıdır.
  • Kardeşler arasında olan bir tartışmada anne-baba kesinlikle hakem görevi görmemelidir. Anne-baba kavgalarda kardeşlerden birini haklı bulup taraf tuttuğunda kardeşler arasındaki rekabet artacaktır. 
  • Çocuğun yanında diğer kardeş övülmemeli veya küçük düşürücü sözler söylenmemelidir.
  • Çocuğun duygusu anlayışla karşılanmalı ancak küçük kardeşin bakıma ihtiyacı olduğu ona asla vurmaması gerektiği belirtilmelidir.
  • Kıskançlığı etkileyen bir durum da kardeşler arasındaki yaş farkıdır. Yaş farkı az olan kardeşlerde kıskançlık duygusu genellikle daha fazla görülebilmektedir.
  • Kardeşler arasındaki iyi ilişkiler mutlaka desteklenmelidir.

Merve Karahan
Psikolojik Danışman

Paylaş:

Merve KARAHAN
Merve KARAHAN

Merhaba, ben Merve KARAHAN. Sakarya Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik mezunuyum. Özellikle çocuk gelişimi ile yazılarımı siz değerli okuyucularımızla paylaşmaktan keyif alıyorum. Keyifli okumalar dilerim.