
Günlük hayatımızın içinde; ailemizleyken, işteyken ya da tüm ilişkilerimizde hiç şüphesiz ki en önemli şey doğru iletişimi sağlayabilmektir. Bu, bir yandan çok kolayken, bazı zamanlarda ise duygu ve düşüncelerimizi yanlış ifade ettiğimizde dünyanın en zor şeyi olarak karşımıza çıkabiliyor. Hem karşımızdaki kişilere hem de kendimize öfkeli, kırılmış, suçlanmış ya da mutsuz hissettirebiliyor.
Bazen karşımızdaki kişinin verdiği tepkileri anlamlandıramadığımız zamanlar olabiliyor. İletişim karşılıklı bir eylem olsa da kendi davranışlarımızı değerlendirmemiz ve gözlemlememizde de fayda var. Çünkü farkında olmadan kullandığımız yanlış ifadeler ilişkilerimizde kalıcı hasarlar bırakabiliyor. İlişkilerde daha iyi anlaşılabilmek için ve olabilecek çatışmaları engelleyebilmek için ''ben dilini'' doğru şekilde kullanmak oldukça önemli.
Peki Ben Dili Nedir?
Ben dili, yaşanılan bir olay ya da durum sonucunda karşımızdaki kişiye duygu ve düşüncelerimizi doğru şekilde ifade etmektir. O olayın ya da karşımızdaki kişinin davranışının, sözlerinin üzerimizde yarattığı olumlu ya da olumsuz etkisiyle ilgili karşı tarafa geri bildirim vermektir. Aslında bu noktada iletişim kurduğumuz kişinin bizi daha iyi anlamasını, empati yapabilmesini sağlarız. Bazen karşımızdaki kişilere kendimizi ifade etmediğimizde ya da edemediğimizde o kişi kendi yorumlamalarını da devreye sokabiliyor. Hiç tepki vermediğimizde ya da yaşadığımız duyguyu bastırdığımızda, konuyla hiç ilgilenmediğimizi ya da önemsemediğimizi düşünebiliyor. Aslında bir noktada ''akıl okuma'' yapıyor, davranışlarımızı o anda kendi duygu ve düşünceleriyle yorumluyor.
Tüm bunlar maalesef ilişkilerin daha da zorlaşmasına hatta bazen bozulmasına neden olabiliyor. Biz bunu doğru şekilde irdelemediğimizde nedenini bile anlayamayabiliyoruz. Karşımızdaki kişilere öfkelenebiliyoruz ya da büyük kırgınlıklar yaşayabiliyoruz. Yani aslında burada önemli olan kendimizi karşı tarafın anlayabileceği en net şekilde ve doğru biçimde ifade edebilmek.
Birkaç örnek üzerinde gidecek olursak; eşinizin, annenizin ya da bir dostunuzun sizi çok kırdığını ve kızdırdığını varsayalım. Örneğin; siz bir şey anlatırken sürekli sözünüzün kesildiğini ya da sürekli anlattığınız şeyle dalga geçen, eğlenen biri olduğunu varsayın. Bu noktada tepkimizi genellikle ya susup karşı tarafın anlamasını yüzyıllarca bekleyerek geçirebiliriz ve bu sırada kırgınlığımız, öfkemiz artmaya devam eder ya da karşı tarafa ''Sen her zaman beni aşağılıyorsun, sen çok kötü birisin.'' gibi tamamen suçlayıcı bir tepki verebiliriz. Aslında üçüncü yol olarak ''ben diliyle'' cevap vermek iletişiminizi çok daha yapıcı ve anlaşılır hale getirecektir.
''Her konuşmamda ya da anlattığım olayda sözümü bölmen ya da geçmen beni gerçekten çok kötü hissettiriyor. Hatta sonrasında sana çok kırgın hissediyorum ve sanırım biraz da kızıyorum.'' gibi kendi duygu ve düşüncelerinizi açık ve net şekilde ifade etmek karşı tarafın kendi hareketlerini farketmesini sağlayabiliyor. Çünkü bazen gerçekten de o kişi yaptığı davranışın çok da farkında olmayabiliyor.
İşin özetine bakacak olursak; ben dili yapıcıdır, suçlayıcı değildir, çatışmaları önler, yargılama yapmaz, aslında kendimizi açıklayabildiğimiz için bireysel olarak rahatlamamızı da sağlar.
Kendizi Gözlemleyin!
Sen dilinin sonuçları az çok tahmin edilebilir aslında; ''Sen çok kötüsün!'', ''Senin suçun!'' ya da ''Senin yüzünden böyle oldu işte!!'' gibi tepkilerin size yapıldığını hayal edin ve neler hissettiğinizi değerlendirin. Muhtemelen çok suçlu, hatalı, beceriksiz, kırılmış hissetmemize neden olur.
Tüm bu anlattıklarımdan sonra; gün içinde kendinizi gözlemleyin, ''ben dilini'' gerçekten etkili kullanıyor muyuz ya da sürekli suçu başkasına yüklemeye yönelik sen dilini mi tercih ediyoruz? Hatta bunların sıklığını birkaç gün not bile edebilirsiniz. İlişkilerinizde çatışmalar, huzursuzluklar yaşıyorsanız bu notlar size mutlaka yardımcı olacaktır; özellikle de kendinizi doğru değerlendirme konusunda.
Sevgilerle.
Bunlara da bakabilirsiniz...
Madalyonun Diğer Yüzü: Via
Yaşamımızda Duygusal Zekanın Yeri
Sınav Kaygısı
Anne-Baba Olarak Tutum Ve Davranışlarımız
Motivasyona Farklı Bir Bakış: Hazsal Bilinçdışı
Teknoloji Ve İnternetin Esiri Mi Olduk?
Oyunun Çocuk Gelişimine Etkisi
Sosyal Medyada Beğeni Almak Neden Bu Kadar Önemli?
Anoreksiya Nervoza